SASDER 10.Ulusal Kongresi’nin ikinci gününde gerçekleştirilen “Cumhuriyetin 100. Yılında Sağlık Sektöründe Dijitalleşme ve Yeni teknolojiler” panelinde teknolojik gelişmeler ışığında sağlık sektöründeki gelişmeler ve dönüşüm masaya yatırıldı.
Sağlıkta İşbirliği Platformu Kurucusu Prof.Dr. Melih Bulut moderatörlüğündeki panele Allianz Sağlık Sigortaları Genel Müdür Yardımcısı Okan Özdemir, Compu Group Medical (CGM) Türkiye Genel Müdürü Fatma Zakaryan, Amerikan Hastanesi CEO’su Dr. Erhan Bulutcu, Eczacıbaşı Evital Medikal Direktörü Nadya Güher, Albert Health Kurucu Ortağı ve CEO’su Recai Serdar Gemici ve One Dose Health Genel Müdür Yardımcısı Dr. Uğur Keskin konuşmacı olarak katıldılar.
Dijitalleşmenin sağlık tarafındaki yansımalarının paylaşıldığı panelde, mevcut durum, yapılması gerekenler ve gelecek öngörüleri de aktarıldı.
Panelde sağlıkta dijitalleşme konusunu sigortacı perspektifinden ele alan Allianz Sağlık Sigortaları Genel Müdür Yardımcısı Okan Özdemir, nüfus ve buna bağlı olarak ihtiyaçlardaki artışın sağlıkta dijitalleşmeyi gerekli kıldığına dikkat çekerek “Afetler, ekonomik krizler, pandemi derken dijitalleşme birden hızlandı. Pandemi öncesinde günde 1000 aramayı geçmeyen sağlık hattımız pandemiyle birlikte 3-4 kat arttı. Şu an stabil şekilde 2000 aramaya cevap veriyoruz. Bu da halkımızın alışkanlık tarafında değişim ve gelişime açık olduğunun bir göstergesi. Binlerce hastane ve eczaneyle online görüşme sağlayabiliyoruz. Bu dünyada pek görülen bir şey değil” dedi.
Özdemir, dijitalleşmenin iki boyutlu olduğunu belirterek “Bir tarafta yaptığımız işi en iyi ve en hızlı biçimde yapmak ve orayı uçtan uca dijitalleştirmek zorundayız. Bir kişi aracımızla ya da şirketimizle temas kurduğunda ve son olarak hastanede tazminat aldığında her şeyi dijital hale getirmek zorundayız. Önümüzdeki yıl akıllı telefon olmadan poliçe yaptırmamız mümkün olmayacak. Diğer tarafı telefonlarla kendimize ait her veriye ulaşabiliyoruz. İnternet tabanlı uzaktan takip sistemi ile kronik hastalıklar çok rahat takip edilebiliyor. Veri akışı ve hızlı erişimde bir dünya deviyiz. Tüm bu alanlarda yatırım yapılması gerekiyor. Dünyada hastalıklar önceden tahmin edilebilir noktaya gelmek üzere. Allianz Sigorta olarak elimizde çok ciddi bir veri var. Bankalardan çok IT yatırımı yapıyoruz. Teknolojik altyapılarımız yeterli. Tüm bunlara sahipken sigortalıların hastaneye gitme sebepleri ve sıklıklarına göre başlarına gelecek şeyleri yüzde yüz olmasa da tahmin edebiliriz. Bunu tüm sigortacılar bir araya gelerek yapabiliriz. Elbette yapılandırılmamış data gibi engeller var ama bu yapılmayacağı anlamına gelmiyor” diye konuştu.
Teknolojik çözümlere de değinen Özdemir, “Giyilebilir teknolojiler gibi çok dikkat çekici gelişmeler var. Bu teknolojiler o kadar büyülü ki son kullanıcı olarak doktorla sürekli bağlantı halindeymişsiniz gibi yaşıyorsunuz. Sürekli sizi izliyor ve ne yapmanız gerektiğini söylüyor ki bu da sağlık açısından çok değerli. 2030 yılında en az herkesin en az 10 cihazı olacağı söyleniyor ve bunların 5 tanesinin sağlıkla ilgili olacağı öngörülüyor. Öte yandan bunlar pahalı konular. Maalesef bilgi seviyesi ve para seviyesi eşit hale gelmediğinde birbiriyle buluşmuyor. Dolayısıyla biz önce işimizi dijitalleştirmeye çalışıyoruz. Tüm iş süreçlerimizi dijital hale getirmek üzere yatırım yapıyoruz. Ama ne yazık ki sigortacılar olarak diğer tarafta yatırım yapamıyoruz çünkü biz güven satıyoruz, gelecekle ilgili taahhütlerde bulunuyoruz. Bu noktada iki unsur önem taşıyor. Bunlardan biri sürdürülebilir olmak. Yani bugün sunduğumuz bir teknolojiyi yarın yüksek maliyetlerinden dolayı geri alamayız. İkincisi ise hizmeti tabana yaymak zorundayız. Hizmet herkes için olmalı. Karımızın sıfırlanmasına hatta bir miktar eksiye düşmesine de razıyız ama sigortalı zarar görmemeli. Ödeyeceği primler çok artmamalı. Hepimiz ciddi bir enflasyonist ortamda yaşıyoruz ve bundan mustaribiz. O yüzden bu denklemde tüm maliyetler belli bir noktaya geldiğinde tüm sigorta sektörünün bir bütün olarak buna yatırım yapabilmesi lazım” diye konuştu.
Kronik hastalık yönetimini altyapısına yerleştirmeye çalıştıkları bir uygulamaları olduğunu aktaran Özdemir, “Önleyici bakım hizmetlerimizi de yine bu uygulamaya entegre edebiliyoruz. Bununla ilgili de çalışmalarımız devam ediyor” açıklamalarında bulundu.
Özdemir, tüm bu teknolojik çözüm ve uygulamaların amacının yeni bir iş modeliyle kar etmek olmadığını söyleyerek “Biz sigortacılar olarak tüm bunları kullanarak sadece prim toplayıp tazminat ödeyen ve bunu en hızlı yapandan ziyade kişilerin yanında olan, onların kronik hastalıklarını yönetmelerine yardım eden, önleyici çözümlerle ilerde başına gelebilecek hastalıkları düşük olasılıklarda da olsa onlara söyleyebilme yeteneğine sahip, kısaca ömür boyu onlara hayat arkadaşlığı yapacak bir sektör haline gelmeyi hedefliyoruz” dedi.
Dijitalleşmenin hastanecilik tarafındaki yansımalarını aktaran Amerikan Hastanesi CEO’su Dr. Erhan Bulutcu, gelecekte evden dahi hastalarını takip edecek ve hastanın bedenseli ruhsal ve mental olmak üzere bütünsel olarak tüm sıkıntılarıyla uğraşabilecek bir doktor modeli tasarlandığını belirterek “Artık hasta diye de bir kavram da yok. Kendi sağlığını kendi takip eden ve hastalanmamaya çalışan proaktif bir kavram yaygınlaşıyor. Hastaneci olarak elimizdeki en büyük güç yapılandırılmış veri. Bu henüz ülkemizde yok. Bir de sosyal ve davranışsal veriler insan sağlığında önemli yer tutuyor. Kronik hastalık yönetimi ileride tamamen hastanın kendi yönetiminde olacak. Sağlık ekibinin en önemli üyesi de data analistleri olacak” dedi.
Panelde “Cumhuriyetin 100. yılında dijital sağlık”” konulu bir sunum yapan CompuGroup Medical (CGM) Türkiye Genel Müdürü Fatma Zakaryan, sağlığın dijital dünyaya taşındığını belirterek “Bu kadar regülasyona tabi bir alanda bir şeyleri değiştirmek ve dönüştürmek kolay değil. Sağlık, bundan 10 yıl önce hastanelerde üretilen veriydi. Şimdi ise tüm dünyada 7/24 üretilen her veri sağlığı oluşturuyor. Önceden hastalıkla anılan sağlık kavramı artık sağlıklı sürdürülebilir sağlıklı yaşama eviriliyor. Bu noktada da sağlıklı kalmak için tüm teknolojik uygulamaların bizim için ürettiği datalar önemli hale geliyor. Dolayısıyla sağlık sektöründe paydaşların iş birliğiyle yeni bir ekosistem oluşturulmasına ihtiyaç var” diye konuştu.
Mobil sağlık uygulamalarının pazarı hakkında bilgiler veren Eczacıbaşı Evital Medikal Direktörü Nadya Güher, 2030’da 137 milyar dolara ulaşacağının öngörüldüğünü söyleyerek “18-29 yaş arası akıllı telefon kullanıcılarının yüzde 77’si sağlık durumlarını takip etmek için mobil sağlık uygulamalarını kullanıyor. Bu da bugün için yüksek bir oran. Dijital sağlık en çok fonlanan ikinci sektör konumunda. Alan giderek büyüyor. Bu noktada dijitalleşme ve bunun beraberinde getirdiği yan dalların büyüyebilmesi için satın almalar ve iş birliklerine ihtiyaç var” ifadelerini kullandı.
Kronik hastalık yönetiminin dünyada giderek arttığına dikkat çeken Albert Health Kurucu Ortağı ve CEO’su Recai Serdar Gemici, hastalık özellikli uygulamaların ön plana çıktığını belirterek “Yapay zeka burada her geçen gün burada ağırlığını arttırıyor. Biz de bunu klinik sonuçlara dayalı uygulamalar geliştirmek üzere çalışmalar yapıyoruz. Sağlık gibi dijital sağlığın geleceği de kanıta dayalı. Dolayısıyla hekimlerle iş birliği içinde olmak önemli” dedi.
Sağlık alanındaki zorluklara değinen One Dose Health Genel Müdür Yardımcısı Dr. Uğur Keskin, sağlık sektöründe çok fazla regülasyon bulunduğunu söyleyerek “Sağlık çalışan sayısı yetersiz. Uzun vadeli bakım ve evde bakım önemli hale geliyor. Artan sağlık maliyetleri yine önemli bir sorun. Artık yeni dünyada hastanın değil sağlığın yönetilmesi öne çıkacak. Bu noktada erken tespit ve erken tanı da kritik hale geliyor “dedi.
Sigorta Ekranı: